“Yeryüzünde bir Cennet burası. Bir aydan beri kızgın ve kıraç tarlalardan
başka bir şey görmeyen gözlerim artık elemli yalnızlığından sıyrılıyordu.
Bu o kadar büyülü, o kadar zengin ve insana gülen doğanın bağrında, adeta
kendimi yeniden hayata doğmuş gibi hissediyor, büyük bir mutluluk içinde
şırıldayan suların sesini, bülbüllerin şarkılarını, yaprakların insanları
ferahlatan hışırtısını dinliyorum. Yeni Malatya’da da tabiat Avrupa’nın
hiç bilmediği doğunun harikalarından birisidir. Malatya ıssız ve sonu
olmayan çirkin bir çölün ortasında harikulade bir vaha gibidir. Bu şehir
göz kamaştırıcı meyve bahçeleri ile çevrilidir. Bu güzel bahçelerde yeşil
bir beşiği andıran iki tarafı ağaçlı ıssız yolların uzandığı görülür.
Sonra bu korulukların arasında açmış binlerce çiçek ve yüze gülen
çayırlıklar. Beydağı’nın eteklerinden kaynayan şırıl şırıl dereler
Tanrının dünyayı yarattığı ilk günlerdeki saf ve temiz olarak ovaya doğru
yayılır. Burada sessizliği, geçip giden zamanı ve yaşamı adeta solur gibi
olursunuz”